27 Nisan 2010 Salı

Ali Kınık - Türkçe

Türkçe çalayım sazımı.
Türkçe söyleyim sözümü.
Asya'da anayurt uyur,
Uykularda umut uyur ,
Ve bozkırda bir kurt uyur,
Uykusu türkçe...

Umut Türkçe değil midir?
Ölüm Türkçe değil midir?
Ve bir yağız ozan gelir,
Sazını dizine alır,
Çalınca dağlar alçalır,
Türküsü Türkçe...

Sevgiler Türkçe bilinsin.
Kavgalar Türkçe bilinsin.

Bir millet ki bilen bilir,
Gelirse şimşekle gelir,
Bir tek Tanrı'ya eğilir,
Korkusu Türkçe...

12 Nisan 2010 Pazartesi

KAFKASYA MARŞI

Kafkasya dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda, sırmalar saçar.
Bozulmus düşmanlar hep yel gibi kaçar
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.

Kafkasya dağlarına bomba koydular
Türk'ün sancağını öne koydular
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.

Kafkasya dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları ben bağrıma bastım
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.

Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah'ından utansın dönenler geri
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.

ATSIZ - TÜRKLERİN TÜRKÜSÜ

Dilek yolunda ölmek Türklere olmaz tasa,
Türk'e boyun eğdirir yanlız töreyle yasa;
Yedi ordu birleşip karşımızda parlasa
Onu kanla söndürüp parçalarız, yeriz.

Biz tufani yarattık uyku uyurken Batı,
Nuh doğmadan kişnedi ordularımızın ati.
Sorsan şöyle diyecek gök denilen şu çatı:
Türk gücü yıldırım, Türk bilgisi bir deniz.

Delinse yer,çökse gök;yansa,kül olsa dört yan
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan.
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz...

TÜRKEŞ MARŞI

Güvendik biz sana Türkeş,
Sensin Alparslanlara eş.
Milletimin gözü yaşlı,
Kurtar beni Başbuğ Türkeş.

Anadolum yetim kaldı.
Moskof, Mason yurda doldu.
Türk Milleti hep ağladı.
Kurtar onu Başbuğ Türkeş.

KARADENİZ MARŞI

Çırpınırdın Karadeniz
Bakıp Türk'ün bayrağına
Ah ölmeden bir görseydim
Düşebilsem toprağına

Sırmalar sarsam koluna
İncirler dizsem yoluna
Fırtınalar dursun yana
Yol ver Türk'ün bayrağına.

Ayrı düştüm dost elinden
Yıllar var ki çarpar sinem
Vefalı Türk geldi yine
Selam Türk'ün bayrağına.

Kafkas'lardan esen yeller
Şimdi sana selam söyler
Olsun bütün Turan eller
Kurban Türk'ün bayrağına.

Kafkas'lardan aşacağız
Türk'lüğe şan katacağız
Türk'ün şanlı bayrağını
Turan ele dikeceğiz.

ORDU MARŞI

Ordumuz etti yemen
Titredi hak ü zemin
Milleti etti yemin
Açildi râh-i nevin

Sancağımız şanımız
Şanlı Türk ünvanımız
Vatan bizim canımız
Feda olsun kanımız

Terk-i arâm eyledik
Nesr-i merak eyledik
Hakk'a kiyâm eyledik
Ceht-i ikdâm eyledik

Sancağımız şanımız
Şanlı Türk ünvanımz
Vatan bizim canımız
Fedâ olsun kanımız

Şanlı Türk ahfadıyız
Biz vatan evlâdıyız
Milletin efradıyız
Hürriyet eshadıyız

Sancağımız şanımız
Şanlı Türk ordusudur
Vatan bizim canımız
Feda olsun kanımız

Tarihleri dolduran
Dünyaya karşı duran
Düşmanları yıldıran
Şanlı Türk ünvanımız

Şanlı Türk ünvanımız
Sancağımız şanımız
Feda olsun kanımız
Vatan bizim canımız

KÜRSAD MARŞI

Yufka yüreklilerle çetin yol aşılmaz,
Çünkü bu yol kuludur gider TANRI dağına
Halbuki yoldaşını bırakıp kaçanların
Değişilir topuda bir sokak kaltağına.

Kürşad'ın narasıyla indik TANRI dağından
Ruhumuzu kandırdık Orhun'un kaynağından,
Bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur.
TÜRK'e kefen biçenin ölümü korkunç olur.

Delinse yer,çökse gök,yansa kül olsa dört yan
Yüce dileğe doğru yürürüz yine yayan.
Moskoflardan,yankeden,masonlardan yılmıyan
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz.

GENÇ OSMAN MARŞI

Of, of Genç Osman dediğin bir küçük uşak,
Beline bağlamış ibrişim kuşak oy oy!...
Amaan, askerin içinde birinci uşak
Allah, Allah deyip geçer Genç Osman oy, oy!

Of, of Genç Osman dediğin bir küçük aslan
Bağdat'in içine girilmez yastan oy, oy!...
Amaan her ana dogurmaz böyle bir aslan,
Allah, Allah deyip geçer Genç Osman oy, oy!

Of, of Bağdat'in kapisin Genç Osman açtı,
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı oy oy!..
Amaan kelle koltuğunda üç gün savaştı
Allah, Allah deyip geçer Genç Osman oy, oy!

FETİH MARŞI

Yelkenler dikilecek, yelkenler biçilecek.
Dağlardan çektirilen kalyonlar çekilecek.
Dağlardan çektirilen kalyonlar çekilecek.

Elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın.
Fatih'in İstanbul'u fethetiği yaştasın.

Delikanlım işaret aldığın gün atandan,
Yürüyeceksin; Millet yürüyecek arkandan.
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan.

Elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın.
Fatih'in İstanbul'u fethetiği yaştasın.

Bu kitaplar Fatih'tir; Selim'dir, Süleyman'dır
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.

Elde sensin dilde sen, gönüldesin baştasın.
Fatih'in İstanbul'u fethetiği yaştasın.

ESTERGON KALESİ

Estergon kalesi su başı, durak,
Kemirir içimi bir sinsi firâk.
Gönül yar peşinde yar ondan ırak.
Akma Tuna akma ben bir dertliyim;
Yar peşinde koşar kara bahtlıyım.

Estergon kalesi su başı hisar,
Baykuşlar çagırır bülbüller susar;
Kâfir bayrağını burcuna asar.
Akma Tuna akma ben bir dertliyim;
Yar peşinde kosar kara bahtlıyım

MALAZGİRT MARŞI

Aylardan ağustos, günlerden cuma
Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a
Bozkurtlar ordusu geçti hücüma

Yeni bir şevk ile gürledi gökler
Ya Allah...Bismillah... Allahüekber

Önde yalın kılıç Türkmen başbuğu
Ardında Oğuz'un ellibin tuğu
Andırır Altay'dan kopan bir çığı

Budur, Peygamberin övdügü Türkler
Ya Allah...Bismillah... Allahüekber

Türk, Ulu Tanrı'nın soylu gözdesi
Malazgirt Bizans'ın Türk'e secdesi
Bu ses insanlığa hakkın müjdesi

Bu seste birleşir bütün yürekler...
Ya Allah...Bismillah... Allahüekber!..

Yigitler kan döker, bayrak solmaya,
Anadolu başlar, vatan olmaya...
Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!!

En güzel marşını vurmadan mehter
Ya Allah...Bismillah... Allahüekber!..

2 Nisan 2010 Cuma

ALİ KINIK - Kara Yılan

Karayılan der ki harbe oturak
Kilis yollarından kelle getirek.
Nerde düşman varsa orda bitirek
Vurun Antepliler namus günüdür.
Nerde hayın varsa orda bitirek
Vurun Antepliler namus günüdür.

Sürerim sürerim gitmez gadana
Soysuzun kurşunu da geçmez adama
Varın söyleyin de soylu anama
Analar da böyle yiğit doğurur
Varın söyleyin de dertli anama
Analar da böyle erkek doğurur

23 Mart 2010 Salı

Grup Orhun - Doğu Türkistan Özgürlük Marşı


Grup Orhun Doğu Türkistan Özgürlük Marşı | Grup Orhun Doğu Türkistan Özgürlük Marşı

Ali Kınık - Emanet

Bu oyuna bir son versem
Kalemimi kendim kırsam
Abi eğer ben gidersem
Oğlum sana emanet

Bana benzer aaa kırılır
aaa köpürür aaa durulur
Çok içlidir aaa darılır
Oğlum sana emanet

Elini tut yolu açık
Düşer belki daha çocuk
Gözü kara ama küçük
Oğlum sana emanet

Baba sabah gelir desen
İnanır o ne söylesen
Önce Allah ve sonra sen
Oğlum sana emanet

Ali Kınık - Bu Aşk

Sana küstüm sana kızdım
Günahkar şarkılar yazdım
Sana küstüm sana kızdım
Ölümlü türküler yazdım
Kurşunlarla yıkılmazdım
Yıktı beni bu aşk

Kahredip dönerdim ama
Ağır geldi gururuma
Belalı bir uçuruma
Çekti beni bu aşk

Savruldu yüreğim çöle
Taş olsa dönerdi küle
Cehennem ateşi ile
Yaktı beni bu aşk

Ali Kınık - Küstün mü ?

Bir tek sözüne kurban olurum
Sitem mi ettin küstün mü
Ben senin işvene cilvene ölürüm
Selamı sabahı kestin mi

Her gece sokağın narası sensin
Her sabah yüzümün karası sen
Dizimde (düşümde) bıçak yarası sensin
Sen belalına küstün mü

Dediler ki; Cemile sözünden döndü
Yüreğimde bir leylak yandı
Hercai gönlün kimlere kandı
Sevdiğin (şimdiki) benden üstün mü

Her gece sokağın narası sensin
Her sabah yüzümün karası sen
Düşümde bıçak yarası sensin
Sen belalına küstün mü

Ali Kınık - Unuttun mu

Olmaz derdin olmaz oldu
Haber bile gelmez oldu
Rüyalarım hayır değil
Unuttun mu sevdiğini

Anmazmısın hiçbir yerde
Ne şarkıda ne şiirde
İki yüzlü bir şehirde
Unuttun mu sevdiğini

Ne macera ne yaz aşkım
Sen benim onulmaz aşkım
Bir yok gibi bir hiç gibi
Unuttun mu sevdiğini

Anmazmısın hiçbir yerde
Ne şarkıda ne şiirde
İki yüzlü bir şehirde
Unuttun mu sevdiğini

Ali Kınık - Duvar Yazısı

Cümle alem duydu beni
Sen duymadın vicdansız
Ne oldu oldu artık
Saklaması imkansız

Çocuklar bile biliyor
’’Ali ayşe’yi seviyor’’
Çocuklar bile söylüyor
’’Ali ayşe’yi seviyor’’

Adımızı yanyana
Ağaçlara kazmışlar
Mahalle allı morlu
Duvarlara yazmışlar

Çocuklar bile biliyor
’’Ali ayşe’yi seviyor’’
Çocuklar bile okuyor
’’Ali ayşe’yi seviyor’’

Varsın olmasın sonumuz
Menekşemiz kurusun
Şu üç günlük Dünya’da
Koy namımız yürüsün

Çocuklar bile biliyor
’’Ali ayşe’yi seviyor’’
Çocuklar bile söylüyor
’’Ali ayşe’yi seviyor’’

Ali Kınık - Olmuyor

Ah seni nasıl unutsam nasıl yorulsam
Hangi kurşunla vurulsam nasıl durulsam
Başım alıp nerelere gitsem olmuyor
Ne yapsam olmuyor yar yar
Ne etsem olmuyor
Başım alıp buralardan gitsem olmuyor
Ne yapsam olmuyor yar yar
Ne etsem olmuyor

Ben bu yalan oyunlardan nasıl çekilsem
Hangi namludan sıkılsam nere yıkılsam
Ecelimi avucumda tutsam olmuyor
Ne yapsam olmuyor yar yar
Ne etsem olmuyor
Ölümümü avucumda tutsam olmuyor
Ne yapsam olmuyor yar yar
Ne etsem olmuyor
Başım alıp buralardan gitsem olmuyor
Ne yapsam olmuyor yar yar
Ne etsem olmuyor
Başım alıp bu şehirden gitsem olmuyor
Ne yapsam olmuyor yar yar
Ne etsem olmuyor

Ali Kınık - Olmadı

Söz verdim kendime unutmak için
Bambaşka bir hayat kurdum olmadı
O sessiz vedanın o garip göçün
Sebebini hayra yordum olmadı

Dedim; olsun bu da Dünya halları
Tanrı ayrılıkla sınar kulları
Ellerinle diktiğin o gülleri
Kendi ellerimle kırdım olmadı

Niye ömrüm geri dönmez eskiye
Niye bu delilik bu boşluk niye
Meydan uslandırır yiğidi diye
Beladan belaya girdim olmadı

Sanki ensemde bir zehirli bıçak
Bir maziden böyle kaçılır ancak
Ne varsa hediyen tespihi oyuncak
Çöpe attım yaktım kırdım olmadı

Akşam onbirde yatmayı denedim
Sazımı kırıp atmayı denedim
Köprüde balık tutmayı denedim
Başıma ne işler sardım olmadı

Ayşe’deki resmine hiç bakmadım
O kokulu mumlardan da yakmadım
Gözlerini düşlerime sokmadım
Her şeyinden uzak durdum olmadı

Bir boşlukta günümü gün eyledim
Seni bir maziye sürgün eyledim
Üç sene kendime yalan söyledim
İşi gamsızlığa vurdum olmadı

Gördüm; insan ölür susuz ekmeksiz
Ama gördüm insan yaşar yüreksiz
Dedim; herşey yalan herşey gereksiz
Namluya bir kurşun sürdüm olmadı

Ali Kınık - Özlemişim

Bıçak gibi gözlerini
Gözlerini özlemişim oy
O çocuksu nazlarını
Nazlarını özlemişim oy

Yıllar yılı gizlemişim
Seni ne çok özlemişim

Büyü olsun sihir olsun
Her hece bir kahır olsun oy
Varsın olsun zehir olsun
Sözlerini özlemişim

Yıllar yılı gizlemişim
Seni ne çok özlemişim

Şimdi ömrüm kışa döndü
Şu hayatım düşe döndü oy
Yattığım yer taşa döndü
Dizlerini özlemişim

Yıllar yılı gizlemişim
Seni ne çok özlemişim

Ozan Arif - Ülkücü Derler Bize

Aslımız Oğuz aslı,
Ülkücü derler bize.
Neslimiz Asım nesli,
Ülkücü derler bize

Cihandır eşiğimiz,
Ocaktır beşiğimiz,
Dokuzdur ışığımız,
Ülkücü derler bize.

İmanın kölesiyiz,
Küfürün belasıyız,
Türk-İslâm kalesiyiz,
Ülkücü derler bize.

Vatana kanat gerdik,
Uğrunda neler gördük,
Dörtbin de şehit verdik,
Ülkücü derler bize.

Zindanlar şükrümüzdür,
Çilemiz zikrimizdir,
Partimiz fikrimizdir,
Ülkücü derler bize.

Allah`tır tek hakim be,
Kur`an`dır tek hüküm be,
Bey kimmiş, paşa kim be?
Ülkücü derler bize

İpsede kaderimiz,
Yüzülsede derimiz,
Başbuğ`dur liderimiz,
Ülkücü derler bize

Başbuğ`dan ferman ola,
Arif`e derman ola,
Gün ola harman ola,
Ülkücü derler bize.

Ozan Arif - Sen Yalnız Değilsin

Sen yalnız değilsin gökler ve yerler,
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi.
Seksenbin evliya, doksanbin pirler,
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi

Yeşil Tuna dertli, akışı usul!
Azerbeycan, Kırım, Kafkasya, Musul,
Yedi iklim gardaş... cihan velhasıl,
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi.

Yükünü idrak et! Ecdadın, atan,
Gönlünde İslâmın imanı yatan,
Edirne`den Kars`a koskoca vatan,
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi.

Söyletmeyin beni hey gidi hey hey...
Yusuf Kaya, ilk göz ağrım Ruhi bey,
Son gurbet şehidi Necati ağabey,
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi.

Haşatlı`lar, Gün`ler dizdik o safa.
Tarih şahit, Kur`an öpüp üç defa,
Kellesini ipe veren Mustafa
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi.

Elbet bir gün biter çekilen dertler.
Zindanlarda çile çeken yiğitler,
Saymakla tükenmez cümle şehitler
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi.

Evlât vermiş anaların sızısı,
Dul kalan gelinin kara yazısı,
Ülkücü şehidin yetim kuzusu,
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi

Kim bilir ne kadar, sığmazki dile,
Say sayabilirsen, kaç ehl-i çile,
Kırk çatal yürekli Muhsin`im bile,
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi

Ozan Arif, düşmeyecek bu tuğum.
Geri çıksın kim diyorsa ben yoğum.
Ankara`dan selam salmış Başbuğ`um,
Vallahi... Billahi... Seninle şimdi.

Ozan Arif - Mezar Taşı

Kırk dört yılı en başlarda,
Seksenlerde, C-beşlerde,
Hücrendeki tüm taşlarda,
Arkadaşın ben olaydım...

Nağme nağme, fasıl fasıl,
Ömür geçti usul usul,
Yine esir Kerkük, Musul,
Turan düşün ben olaydım...

Her gündüzde, her gecede,
Sürgünlerde, işkencede,
Yaşadığın her acıda,
Mağrur başın ben olaydım

Alperenlik var yapıda,
Nöbete dursam kapıda,
Ankara'da, Beştepe'de,
Mezar taşın ben olaydım

Ozan Arif - Mamaktan Gelen Mektup

Mektubuma başlamadan en önce,
Hepinize selam ederim ana.
Evlât değil, size yük oldum anca,
Hakkınızı nasıl öderim ana.

Devletim hainle beni bir tuttu,
Mamak "A Blok" ta bir kolum gitti,
Otuz yıl verdiler, işkence bitti,
Şimdi sizlersiniz kederim ana.

Vatanıma Moskof gelmesin dedim,
Milletim bir "Afgan" olmasın dedim,
Otuz yılı işte bu yüzden yedim,
Böyle imiş benim kaderim ana.

Ana, bana "Oku subay ol.." derdin,
Nasip değilimiş, bak sen de gördün,
Af falan çıkarda dönersem bir gün,
Köyde davarları güderim ana.

Dün gece rüyamda bilmem ne işti,
Bostanda ki gölün suları taştı,
Babam da bir beyaz ata binmişti.
Nasıl, sıhhatte mi pederim ana?

Nişanlımın demek kesildi sözü,
Ne yapalım ana, bu imiş yazı,
Otuz yıl bekler mi hiç elin kızı?
Kız tarafı haklı ne derim ana.

Dünya-ahret artık olsun kardeşim,
Kız ile avratla kalmadı işim,
Bir yüce dâvâya gönül vermişim,
Böyle geldim böyle giderim ana.

Arif`im dileğim tek şudur Hak`tan,
Selâmınız gelsin yeter uzaktan,
Salsalar da beni çıkmam Mamak`tan.
İçerde yatarken "liderim" ana.

Ozan Arif Bir İt Vardı

Ozan Arif - Kürtaj

Kürtaj... Kürtaj... Kürtaj...ha! Vay Allah`sız, dinsizler,
Sözüm ona okumuş, mektepli beynsizler,
İhanet çeteleri, şerefsizler, kansızlar,

Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı

Çok iktidar gördük biz, hiç birinde bu yoktu.
Bu adice düşünce, bu fikir nerden çıktı?
Bunu ilk beyninize sokan hangi alçaktı?

Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı

Müslüman bir ülkede kürtajı serbest ettir,
Hiç kimse diyemez ki, bu bir hüsnüniyettir.
Cinayettir bu resmen, vallahi cinayettir,

Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı

Anasının karnından çocukları aldırmak,
Çıldırmak lâzım ancak, bunun için çıldırmak,
Bunun adı katillik, bunun adı öldürmek,

Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı

Canı veren Allah`tır, almak O`na mahsustur.
Yarattığı kula rızk bulmak O`na mahsustur.
Peki sizin gâyeniz? O da ayrı husustur!..

Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı

Bu vahşet devam etsin, ne ev kalır, ne ocak!
Zaten ahlâk kalmadı, kalanı da yıkacak.
Bu sadece zinayı, fuhuşu arttıracak.

Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı

Bırakın da çocuklar, bu dünyaya gelsinler,
Büyüyüpte sizlerden idareyi alsınlar,
Açtığınız dertlere, onlar çare bulsunlar.?

Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı

Şu meret önce olsa, melanet yağmazdınız,
Anasının rahminde, bir nesil boğmazdınız,
Ananız kürtaj olur, belki siz doğmazdınız

Ne kürtajı bu ulan, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı

Bu iş madem bu kadar normaldir açınızdan,
Karınıza yaptırın, gelirse içinizden,
Millet sizden çok çekti, çekmesin piçinizden.

Cevap verin Arif`e, bunun adı kürtaj mı?
Yoksa açık konuşun, millete sabotaj mı?

Ozan Arif - Kurban

Dinlesin milletim, duysun sözümü,
Yârana kurbandır bu canım benim.
İmansızlar yaralamış özümü,
Sarana kurbandır bu canım benim.

Ulu Tanrı`m mubarek kıl gazamı,
Sefer ettim vücudumu azamı,
Bu mülk-ü dünyaya İslam nizamı,
Kurana kurbandır bu canım benim

Aşıklardan çıkar sözün zengini,
Gösterin cihanda Türk`ün dengini,
Ay-Yıldızlı bayrağıma rengini,
Verene kurbandır bu canım benim

Beşikte gardaşım hep yetim kalsa,
Süt emdiğim anam saçını yolsa,
Türk-İslâm düşmanı babam da olsa,
Vurana kurbandır bu canım benim

Ozan Arif der ki; bütün sussalar,
Sende sus diyerek boynum kesseler,
Şeriatçı diye ipe assalar,
Kur`an`a kurbandır bu canım benim

Ozan Arif - Kan akmaya Başladı

Ben bu vatan, ben bu yurdum hemşerim,
Özlerimden kan akmaya başladı.
Sebep sorma, yara bere her yerim,
Dizlerimden kan akmaya başladı.

Hasret kaldım sevgi dolu çağlara,
Gül yetişen bülbül öten bağlara.
Kar yerine kin yağınca dağlara,
Buzlarımdan kan akmaya başladı

Hazan geldi bunca genci götürdü,
Kış bağrıma mezar oldu oturdu.
İlkbaharda bostan bomba bitirdi,
Yazlarımdan kan akmaya başladı

Bilirsiniz, eski Ocak nasıldı?
Bak! Üstüne kara kazan asıldı,
Odun kemik, duman feryat kesildi,
Közlerimden kan akmaya başladı

Garez girdi milletimin bağına,
Kötü düştüm bölünmenin ağına,
Son günlerde kefen oldum çoğuna,
Bezlerimden kan akmaya başladı.

Elif dedim Yaradan`a sarıldım,
"Dal" okuyup, hep kötüye yoruldum,
"Cim" deyince tam böğrümden vuruldum,
Cüzlerimden kan akmaya başladı

Ben büyüttüm dile derman olanı,
Putperesti dergâhına alanı
Yok çıkartan deliğinden yılanı,
Sözlerimden kan akmaya başladı

Yunus Emre`m bakma sakın kusura,
Senin gibi şükreden yok hasıra,
Aşıklarım bir hoş oldu bu sıra,
Sazlarımdan kan akmaya başladı.

Bak hemşerim! Arif derki yürekten,
Ben vatanım dağdan, taştan, ırmaktan,
Seni böyle hep gaflette görmekten,
Gözlerimden kan akmaya başladı

Ozan Arif - İş İşten Geçer

İbret al gardaşım az kulak ver de,
Ar`ım dersin amma, iş işten geçer,
Kızıl âfat girer ise bu yurda,
Zorum dersin amma, iş işten geçer

Üzülerek söylüyorum saz ile,
Bu sözlerim kafanıza yazıla,
Mavi, yeşil, beyaz döner kızıla,
Sarım dersin amma, iş işten geçer

Tarlana tohumu mecbur ekersin,
Ak alından emek teri dökersin,
Hasatı el yapar boynun bükersin,
Darım dersin amma, iş işten geçer

Dersin ki; benim de bir törem vardı,
Davul zurnam ile kanım kaynardı,
Erzurum`da dadaşlarım oynardı,
Barım dersin amma, iş işten geçer

Varlığını göster gardaşım önce,
Destek ol hemşerim ülkücü gence,
Kızıl balyoz kuş beynine inince,
Varım dersin amma, iş işten geçer.

Arif`im sözümü yayın bucağa,
İnciri dikerler senin ocağa,
Her gece verirler başka kucağa,
Karım dersin amma, iş işten geçer

Ozan Arif - Dua

Yerleri gökleri yaradan Allah,
Mal verme, mülk verme, han verme bana.
Dünyanın malına etmem eyvallah,
Ne şöhret, ne rütbe, şan verme bana.

İman ver ki, nefsi vurup yıkmalı,
Bir yürek ver, kafesinden çıkmalı,
Ülkü diye alev alev akmalı,
Damarında donmuş kan verme bana

Arif`in dileği geç veya erken,
Söz verdim Onlara nöbet alırken,
Ülkücü gardaşım şehit olurken,
Yorganda çıkacak can verme bana.

Ozan Arif - Demir Kapılar

Ülkücüyüz dedik zindana dolduk,
Açıl artık açıl demir kapılar.
Allah`sız kanunun esiri olduk,
Açıl artık açıl demir kapılar.

Paslanmış zincirler salmaz kolumu,
Babam ölmüş, anam bekler yolumu,
Ülkücü şehitler büktü belimi,
Açıl artık açıl demir kapılar.

Arif`im yatmanın sırası değil,
Sebebim yüzümün karası değil,
Bozkurt`un mekânı burası değil,
Açıl artık açıl demir kapılar.

Ozan Arif - Çok gördük

Uğraşman alçaklar beyhude yere,
İşkence, zulümü, zamı çok gördük.
Kolumuz alıştı paslı zincire,
Mahpusu, zindanı, damı çok gördük.

Asılsak korkmayız, sürgün az gelir.
Zulümü gördükçe bize hız gelir.
Aya sürün ulan, dünya vız gelir,
Fizan`ı, Yemen`i, Şam`ı çok gördük

Biz medet ummayız vicdanı körden,
İsterse kaldıran olmasın yerden,
Mücevher de zaten düşmez değerden,
Çamuru, çorağı, kumu çok gördük

Bak şu boynuzluya artık şey oldu!
Dilim de dönmüyor bilmem ney oldu,
Dünkü pezevekler şimdi bey oldu,
Ünvanı, şöhreti, namı çok gördük

Arif`im zalime zulümü kalmaz,
"Tabutluk" tan geldik bize dert olmaz,
Acı patlıcanı kırağı çalmaz,
Kederi, tasayı, gamı çok gördük

Ozan Arif - C 5

C-5
Hakim bey.. Hakim bey..bütün dünyamı
Yıkarak yaptılar benim sorgumu.
C-5 denilen yere gözlerim bağlı,
Tıkarak yaptılar benim sorgumu.
Savcının ağzından şu okunanlar,
Benim suçum değil, hep yalan bunlar!..
Dövdüler hakim bey, ağzımdan kanlar,
Akarak yaptılar benim sorgumu.
Düştüm ki bir sürü Moskof piçine,
Biri demedi; "Bunun suçu ne?"
Tabancayı ta ağzımın içine
Sokarak yaptılar benim sorgumu.
Döve döve işettiler altıma,
Bayıldıkça sarıldılar hortuma,
Islatıp ıslatıp tekrar sırtıma,
Çıkarak yaptılar benim sorgumu.
Kimi vurdu, kimi baktı seyrime,
Jop izleri oluk oldu böğrüme,
Sigaranın ateşiyle bağrıma,
Çökerek yaptılar benim sorgumu.
Kimi şarap içti, kimisi rakı,
Karmakarış oldu her türlü koku,
Döverek pisletip, ağzıma b...
Dökerek yaptılar benim sorgumu.
Jileti vurdular ileri-geri,
Dilim dilim oldu yarıldı deri,
Yarılan yerlere tuzu, biberi,
Ekerek yaptılar benim sorgumu.
Tırnağım söküldü kelpeten ile,
C-5 ler konuşsa gelse de dile,
"Su" diye yalvardım!.. Hep güle güle,
Bakarak yaptılar benim sorgumu.
Şişe ile zorladılar kıçımı,
Tuzlu su verdiler, yaktı içimi.
Derisinden kopanaca saçımı,
Çekerek yaptılar benim sorgumu.
Allah`sız, kitapsız sekiz-on ayı,
Suçsuzum dedikçe, vurdu sopayı.
Burnuma soktular tornavidayı,
Bükerek yaptılar benim sorgumu.
Biri bu "Soyer" di, domuzun dölü!..
Sesinden tanıdım, değilim deli.
Tenasül uzvuma ceryanlı teli,
Takarak yaptılar benim sorgumu.
Hakim bey; erkeklik kalmadı daha!..
Ölem diye çok yalvardım Allah`a.
Avuç içlerimden tutup çarmıha,
Çakarak yaptılar benim sorgumu.

Babamı almaya, eve gittiler.
Anama, eşime neler ettiler!
Çocuğumun boğazından tuttular,
Sıkarak yaptılar benim sorgumu.
Yavrumu görünce çıldırdım dedim(!)
Ne derseniz kabul, saldırdım dedim.
Atatürk`ü bile öldürdüm dedim.
Yakarak yaptılar benim sorgumu.
Ozan Arif anlatamaz kaygımı,
Yitirdim kanuna olan saygımı!
Velhasıl "Devlete güven" duygumu,
Sökerek yaptılar benim sorgumu.

Sökerek yaptılar benim sorgumu
Sökerek yaptılar benim sorgumu
Sökerek yaptılar benim sorgumu

Ozan Arif - Bu Hale Geldik

Çok zevk aldık komşumuzun derdinden,
Haz yapa haz yapa bu hale geldik.
İkimiz bir üçüncünün ardından,
Söz yapa söz yapa bu hale geldik

Hep gözümüz elin ekmek aşında,
Böylelikle kaldık safın dışında,
Kadın işte, erkek kumar başında,
İz yapa iz yapa bu hale geldik

Ne kanundan korktuk ne de fermandan,
Kestik, yaktık, tarla yaptık ormandan,
Çok savurduk den çıkmadı harmandan,
Toz yapa toz yapa bu hale geldik

Adaletin ışığını söndürdük,
Vurguncuyu avantaya kondurkuk,
Uyuşturduk beyinleri dondurduk,
Buz yapa buz yapa bu hale geldik.

Gurbetçinin feryadını duymadık,
Ürüşvetsiz vatanına koymadık,
Gümrüklerde nesi kaldı soymadık,
Kaz yapa kaz yapa bu hale geldik

Kaş yaparken hep çıkardık gözleri,
Heder oldu aşıkların sözleri,
En basiti öz malımız sazları,
Caz yapa caz yapa bu hale geldik

Seçim vakti çok sıvadık kolları,
Boş geçirdik aradaki yılları,
Kürsülerde eşşek gitmez yolları,
Düz yapa düz yapa bu hale geldik.

Parçaladık yüce türkün ırkını,
Ayrı dedik garbı ile şarkını,
Üç rey için mezheplerin farkını,
Koz yapa koz yapa bu hale geldik

Çıkar için girdik binbir kılığa,
Kaypaklıkta pes dedirtdik balığa,
Kaplumbağa ile soluk soluğa,
Hız yapa hız yapa bu hale geldik

İnatlıkta yarış yaptık keçiyle,
Namussuzu kabul ettik suçuyla,
Kel kız gibi ablamızın saçıyla,
Poz yapa poz yapa bu hale geldik

Ozan Arif ne söylesin şu anda,
Siz söyleyin şevk kalır mı insanda?
Vatanını sevenleri zindanda,
Köz yapa köz yapa bu hale geldik

Ozan Arif - Boşver Gönül

Tasalanıp düşme dile,
Boş ver gönül Allah büyük.
şükretmeyi öğren hele,
Boş ver gönül Allah büyük

Deme nazlı yarim hani,
Mecnun`sanda dinle beni,
Unutsada Leyla seni,
Boş ver gönül Allah büyük.

Ha otuz yıl ha müebbet,
Yaradanla kur muhabbet,
Bu günler de geçer elbet,
Boş ver gönül Allah büyük.

Hak bildiğin yolda yürü
Çürürsen de öyle çürü
Bu düzene bas küfürü.
Boş ver gönül Allah büyük
Ozan Arif el ne dese,
Zafer bizim yok vesvese.
Bir gün göçer «Taş medrese»,
Boş ver gönül Allah büyük.

Ozan Arif - Bizden Söylemesi

Size akıl vermiş gibi olmasın,
Bu fırsatı teptirmeyin efendim..!
Beslediğim Ordu aşkı solmasın.
Beni sizden kopturmayın efendim..!

Şöyle bir göz atın çin`deki hırsa,
Urus`a yaklaşman aklınız varsa,
Amerika sırtınızı okşarsa,
Kendinizi kaptırmayın efendim..!

Böyle denge olmaz, bu fikri atın,
Vatanı sevenin elinden tutun.
İbrenizi biraz daha doğrultun.
Doğru yoldan saptırmayın efendim..!

Gazioğlu zehirledi beşeri,
Gerçi şimdi aramakta başarı.
Behice`yi ben mi saldım dışarı..?
Gözüme kül septirmeyin efendim..!

Tükürürüm böyle işin içine,
Uydurma suç bağlamayın gıçına,
Milliyetçi Hareket`in suçu ne..?
Gerçekleri çarptırmayın efendim..!

Mehmetçiği kıran ile barışmam.
Rus`a selam duran ile barışmam.
Haşatlı`yı vuran ile barışmam.
Süngü ile öptürmeyin efendim..!

Vatanı sevmek mi suçumuz bre..?
Mustafa`mız gitti göz göre göre.
Hamdi Sevinç gibi pis köpeklere,
Bizi mahkûm yaptırmayın efendim..!

Doğan öz davası tam bir rezalet,
Yirmi suçlu olurmu be insaf et..!
Mustafa`yla yara aldı adalet,
İbrahim`le keptirmeyin efendim..!

Arif der ki; hakkı ile övelim...
Sakız mıdır ağzımıza gevelim..?
Atatürk`ü, Fatih gibi sevelim...
Fakat zorla taptırmayın efendim..!

Ozan Arif - Bir Devrin Destanı

Oturdum, düşündüm, sebep ne neden?
Kızıla değil de, ala kıydılar.
Bazen Yunus, bazen Yavuz`ca giden,
Yolcuya kıydılar, yola kıydılar.

İlâhi bir aşkla tütüp dururken,
Ateşinde kızıl küfür erirken,
Işığı yarına müjde verirken,
Ocağa, ateşe, küle kıydılar.

Bu söz yeni değil söylenmiş önce,
Diken yaranırmış deveye anca,
Deve çobanından bağban olunca,
Dikeni bırakıp güle kıydılar.

Allah için biri gerçeği görüp,
Dökmedi zehrin tasını kırıp,
Üstelik zehiri süngüyle sürüp,
Ne tuhaf değil mi, bala kıydılar.

Baba evladına kıyar sanmazdım,
Zaten kıyan el olsaydı tınmazdım,
Önceden kıysalar yine yanmazdım,
Zafere bir adım kala kıydılar

Ahte vefa var ya; umutmuş gardaş,
O umut ki bizi uyutmuş gardaş,
Baltalar sapını unutmuş gardaş,
Ormana, ağaca, dala kıydılar

Çekilenler hayalimde yadımda,
Anlatmakla bitmez iki adımda,
Kırkdört`den seksen`e hesapladımda,
Otuzaltıbuçuk yıla kıydılar.

İnanan ne zaman olmuş ki mağlup?
Kıysalarda biziz yarin ki galip,
Lâkin oynunu oynadı "salip"
Uşakları üç hilale kıydılar.

Bu gerçeği Arif olan söylüyor,
Kıyanın kurduğu pilan söylüyor,
Kim derse ki; gaflet, yalan söylüyor,
Bunlar bize, bilee..bile kıydılar

Ozan Arif - Bilmek İstiyom

Bir dakika beyim sizlere bizi,
Üzdüren kuvveti bilmek istiyom.
O vicdan denilen duyguden sizi,
Bezdiren kuvveti bilmek istiyom

Radyodan denmişti bir öğle vakti,
Hani cökecekti "Tay" ların tahtı,
12 Eylül`de yapılan ahtı,
Bozduran kuvveti bilmek istiyom.

Anlamadan dağ köyünün halından,
Çakaralmaz alınırken belinden,
Kelepçeyi "Baba"ların kolundan,
Çözdüren kuvveti bilmek istiyom.

Reklâma karın tok yapman tantana.
Nasıl kaçtı "Boran" izah et bana..!
Hemi de ilk önce Bulgaristan`a,
Sızdıran kuvveti bilmek istiyom

Yedi nice ülkücünün etini,
Buna rağmen oynatıyor atını,
Daha hâlâ "Uğur Mumcu" itini,
Yazdıran kuvveti bilmek istiyom

Ecele yaklaşsa köpeğin biri,
Cami duvarıdır pisleme yeri,
Hamdi Sevinç gibi, "Savcı Soyer"`i,
Azdıran kuvveti bilmek istiyom

Adalet-madalet, iyi ya has ya,
Ancak bu şekilde yapardı Rusya.
MHP hakkında uydurma dosya,
Düzdüren kuvveti bilmek istiyom

Bölücü kim imiş, bilelim bizde,
Söyleyin doğruluk var ise sizde.
CHP`nin kayığını denizde,
Yüzdüren kuvveti bilmek istiyom

İzini kaybetti yürüyüp karda,
Bu ne biçim iştir, adalet var da,
Ecevit`i suçsuz gibi dışarda,
Gezdiren kuvveti bilmek istiyom.

Liderlik arması değildir bakır,
Rey verdi efendi, bir milyon fakır,
Alparslan Türkeş`in ardından çukur,
Kazdıran kuvveti bilmek istiyom

Bu suçlu listesi yanlıştır toptan,
Kanlı katil yetiştirdi her tipten,
Liste`de neden yok "Alacakaptan"?
Çizdiren kuvveti bilmek istiyom

Kızmayın, sizlere karşı mı çıktık?
Gemi mi batırdık, düzen mi yıktık?
Meselâ askere kurşun mu sıktık?
Kızdıran kuvveti bilmek istiyom.

Arif bilir, sızmasa da basına,
Zindan inler "Yahya" ların sesine,
Türk`üm diyenleri Türk ordusuna,
Ezdiren kuvveti bilmek istiyom

Ozan Arif - Aşığıyım

Siz sormayın bana aşkı,
Ben bu yurdun aşığıyım.
Kalleş dosttan gözüm yıldı,
Mert düşmanın aşığıyım.

Biri dişli biri çarktır,
Aynı millet aynı ırktır,
Alevi Türk, sünni Türktür,
Çerkez, Kürdün aşığıyım

Bu dünyanın kıymetine,
Aldanmayın servetine,
Aç kalsa da devletine,
Bağlı ferdin aşığıyım

Yolcusu var kızıl yolun,
Farkı benden şudur onun,
O Lenin`in, O Mao`nun,
Ben Bozkurt`un aşığıyım

Arif dönmüş bir bülbüle,
O aşıktır bağda güle,
Ülkücülük dertse bile,
Ben bu derdin aşığıyım.

22 Mart 2010 Pazartesi

ALİ KINIK Bu Şarkı

Bu sensiz geçen bir gün
Bu sensiz bir istanbul
Bu sensiz ilk gün değil
Ah bu ilk sürgün değil

Senin şarkın canım bu şarkı
Benim eksik yanım bu şarkı
Sen unuttun belki çoktandır
Ama benim sonum bu şarkı

Yarım kaldı herşeyim
Bu öykü yarım kaldı
Bu şarkı zehir gibi
Yıkık bir şehir gibi

Senin şarkın canım bu şarkı
Benim eksik yanım bu şarkı
Sen unuttun belki çoktandır
Ama benim sonum bu şarkı

Bu şarkı senindi unutma
Bu şarkı dünündü unutma
Öyle bir gidişin vardı ki
Bu şarkı bölündü unutma

ALİ KINIK Koca Reis

Hani derdik; hayat yalan
Ölüm bize oyuncaktı
Dünya’da tek kalsak bile
Asla yılmak olmayacaktı

Biz ne günler gördük Reis
Ne kavgalar verdik Reis
Gelen vurdu, yıkılmadık
Bu da geçer hey koca Reis

Şehitleri düşün Reis
Eğilmesin başın Reis
Neler geldi, neler geçti
Bu da geçer hey koca Reis

Kaderimiz buymuş bizim
El yaşamış, biz ölmüşüz
Kimi susmuş, kimi yitmiş
Biz aşk içinde kalmışız

O emekler hiç mi Reis
Adam olmak suç mu Reis
Bilmesinler, Allah bilir
Bu da geçer hey koca Reis

Şehitleri düşün Reis
Eğilmesin başın Reis
Neler geldi, neler geçti
Bu da geçer hey koca Reis

Ali Kınık – Alayına İsyan (İsyan Bilidiri)

Gözlerimden kan süzülür yaş değil
Bu onursuz savaş dayanılır iş değil
Ey umarsız saltanat
Ey başındaki kırbaç
Yalvarmak eğilmek değildir asla
İsyandır bu isyandır

Düşmanım öldürür beni beyaz bayrak astıramaz
Allah'tan gayrı hiç kimse şiirimi susturamaz
Ey nemrut bu ateş ibrahim&8217;in cenneti
Yangın yeri memleketim
Yüreğim yangın yeri
Başım dumanlı başım
Benimle uğraşmayın
Öfkem durulmuş değildir
İsyandır bu isyandır

Düşman gelmiş kapımıza
Süngüyle kovmamışmıyız
Yedi cihanla dövüşüp
Başını eğmemişmiyiz
Nedir bu başımda dönen belalar
Nedir bu onursuz parya kaderi
Ey kelepçemin sahibi
Ey zindanımın gardiyanı
Bir köle çığlığı değil
İsyandır bu isyandır

Dağ başını duman aldı yine hey
Baş kaldırmak bize kaldı yine hey

Hani diyorduk ya reis alayına isyan isyan
Hani diyorduk ya reis ölümüne vatan turan

Feda olsun bu vatana kanımız
Ne fark eder nerde gelmiş sonumuz

Hani diyorduk ya reis alayına isyan isyan
Hani diyorduk ya reis ölümüne vatan turan

Varsın kara olsun alın yazımız
Müebbettir elbet bizim sözümüz

Hani diyorduk ya reis alayına isyan isyan
Hani diyorduk ya reis ölümüne vatan turan

ALİ KINIK Çal Kemancı

Gitti Artık Unuttumu
Senelerce Avuttumu
Bu Hasretin Süresi Yok
Birgün Sona Eresi Yok

Son Şarkıyı Çal Kemancı,Gelmeyecek O Yalancı

Sonu Yokmuş Beklemenin
Resimleri Saklamanın
Ömrüm Ona Feda Olsun
Asilce Bir Veda Olsun

Son Şarkıyı Çal Kemancı,Gelmeyecek O Yalancı

ALİ KINIK Ali Ayşe'yi Seviyor

Cümle alem duydu beni
Sen duymadın vicdansız
Ne oldu oldu artık
Saklaması imkansız

Çocuklar bile biliyor
''Ali, ayşe'yi seviyor''
Çocuklar bile söylüyor
''Ali, ayşe'yi seviyor''

Adımızı yanyana
Ağaçlara kazmışlar
Mahalle allı morlu
Duvarlara yazmışlar

Çocuklar bile biliyor
''Ali, ayşe'yi seviyor''
Çocuklar bile okuyor
''Ali, ayşe'yi seviyor''

Varsın olmasın sonumuz
Menekşemiz kurusun
Şu üç günlük Dünya'da
Koy, namımız yürüsün

Çocuklar bile biliyor
''Ali, ayşe'yi seviyor''
Çocuklar bile söylüyor
''Ali, ayşe'yi seviyor''

ALİ KINIK Kurtlar Sofrası

Sen bu kurtlar sofrasından
Çıkamazsan ona yanarım
Şerefli bayrağı burca
Dikemezsen ona yanarım

Oy yiğidim, oy civanım
Tüketme umutlarını
Zalimlerin tahtlarını
Yıkamazsan ona yanarım

Bu bir Halk’ın davasıdır
Mazlumların duasıdır
Ve bir elif sevdasıdır
Çekemezsen ona yanarım

Oy yiğidim, oy civanım
Tüketme umutlarını
Zalimlerin tahtlarını
Yıkamazsan ona yanarım

ALİ KINIK İTİN BİRİ

faşist dermiş eşin dostun akraban
itin biri diyormuş baban
kimse anlamadi bizi
bilmediler öykümüzü
düşman gibi hain gibi kırdılar gönlümüzü...
zamansiz karşilaşmiş zamansiz tutulmuşuz
olmamiş kıymetimiz zamansiz satılmışız

faşist dermiş eşin dostun akraban
itin biri diyormuş baban
ben seni böyle kaybettim
hayatımı hibe ettim o yoksul cocuklar için
seni buğün terkettim

18 Mart 2010 Perşembe

GRUP ORHUN HAZAR

“ Hazarda kabardı hayaller,
Tan yeri ağardı,
Bir rengi gümüştü sevdanın,
Bir rengi bakırdı,
Yine de biz gönlümüzü demirin tavında dövdük,
Büyüdü o çocuk, onunla maveraya yürüdük,
Yeniden dedi bir ihtiyar kaldırarak bastonunu,
Ardından tuğlar kalktı,
Sarılmış sancaklar açıldı,
Kundak yapıp asmak olmazdı,
Kutsal hazinemiz ruhumuza kazındı,
Böyle olmalıydı,
Kınında kılıç gibi duran tarih,
Sıyrılmalıydı zamanın kabından,
Böyle olmalıydı,
Tuğlar kalktı mı koşmalıydı,
Hazar olup taşmalıydı,
Öleceksek bir gün,
Yerimiz sıcak döşek değil,
Cenk meydanı olmalıydı,
Böyle olmalıydı,
Beldeki hançer kalktı mı göğe,
Şimşekler çakmalıydı,
Halka değil pusatlar zulme kalkmalıydı…”

Koşar sana bir çocuk hazar kıyılarından
Masmavidir gözleri renk almış sularından
Doğarken aşık olmuş asya kokan sevdaya
“Bir gün ulaşacağım” der kızıl bir elmaya

“ Bırak birileri kızılcık şerbeti koysun ihtilal tasına,
Birileri el pençe divan dursun çakalların yasasına,
Aydınlık’ın karanlığında
Zohar’un kahpe Tiranlığında
Bırak birileri Siyon’a piyon olsun
Sarılsın sahte Musa’ların asasına..
Kurtlukta töre gökbayrak altında kırk erle toplanmaktır,
Bir Kürşad’ın narasıyla zulmün sarayını basmaktır,
Biz böyle öğrendik atalarımızdan ihtilali,
Göğün yanan kızıl meşalesi bildik Kızılelmayı,
Varmaktır gayemiz düşünmedik koparıp almayı,
İhanet bildik sevdamıza kara çalmayı,
Kara çalanlarla kol kola olmayı…

Ve sen,
Hazar kıyılarından koşarken,
Kızılelması koparılıp alınan çocuk,
Şimdi bu meydandasın ya bizlerle,
Bu kez yolumuz bulmak olsun maverayı,
Ve asmak burcuna büyük kızıl elmayı! “

Aral’a türkü yakar kızılırmak’a akar
Gözünü dikip göğe sevdiği yare bakar
Doğarken aşık olmuş Asya kokan sevdaya
“Bir gün ulaşacağım” der kızıl bir elmaya

GRUP ORHUN KÜRŞAD İHTİLALİ - Yıllarca Önceye -

“Siganfu sarayından Vey Irmağına kadar korku sarmıştı geceyi…
Tarihin nabzına kırk düğüm attık, kim çözer bu bilmeceyi…”

IRMAĞIN KIYISINDA GÖĞÜ DELMİŞ KILINÇLARI
BİRLİKTE ANT İÇMİŞLER ÖLÜM KUTLU DOĞUŞLARI
“SONUNA KADAR” DEYİP SALDIRMIŞLAR DÜŞMANA
KUTLU BİR İHTİLAL DAĞITMIŞ KARANLIKLARI

HER YAN KAN İÇİNDE ,
YÜREK KİN İÇİNDE VURUŞMUŞ
YİĞİTLER ÖZGÜRLÜK DÜŞÜNDE
YILLARCA ÖNCEYE ,
DÖNSEK O GECEYE OLSAYDIK ARKADAŞ,
KIRK YİĞİT KİŞİYE

YAMTAR, GÖK BÖRÜ, YAĞMUR, İL KAYA SUNGUR,
ÜÇ OĞUL, UTAR, KIZIL BUKA KARAOZAN, KARABUDAK,
BÖGÜ ALP VE YUMRU KIRK YİĞİT O GECE ÖLÜMSÜZ OLDU

HER YAN KAN İÇİNDE ,YÜREK KİN İÇİNDE VURUŞMUŞ
YİĞİTLER ÖZGÜRLÜK DÜŞÜNDE YILLARCA ÖNCEYE ,
DÖNSEK O GECEYE OLSAYDIK ARKADAŞ, KIRK YİĞİT KİŞİYE

GRUP ORHUN SÖZÜ KURŞUN EYLEDİK

Türkü türkü söyledik Sözü kurşun eyledik
Azığımız aşk bizim Acıyı bal eyledik…

Köprüleri yıktık biz Gemileri yaktık biz
Gayrı dönüş yok bize Kutlu yola çıktık biz..

Yağmur gibi yağarken Mermiler üstümüze
Ölümüne ıslandık Aşk düştü gönlümüze..

Ölüm öldü dirildi Sesimizi duyunca
Kurşun neylesin bize Azrail’e gülünce..

Gün oldu vurgun yedik Vatan sağ olsun dedik
Ölümlerden korkmadık Bir öldük bin dirildik..

Cudi’de Mehmediz biz Tanrı Dağ’da gerilla
Destan destan yazarız Adımızı gururla.. (Namımızı kurşunla)..